Bu yıl 2 Kasım 2025’te gerçekleşecek Ironman Türkiye 70.3 öncesinde sizlerle son taktikleri paylaşmak için Cihan Asrak ile kısa bir söyleşi hazırladık. Küçük yaşlardan itibaren sporla iç içe olan Cihan, 2012’den bu yana triatlonun içinde. Yıllar boyunca hem ulusal hem de uluslararası yarışlarda çeşitli tecrübeler kazandı. Bugün ise kendi hedeflerinin peşinden koşarken bir yandan da 341 Triatlon’un kurucu ortaklığını ve head coachluğunu üstleniyor; yetiştirdiği sporcularla Türkiye’de triatlonun gelişimine katkı sağlamaya devam ediyor. Gelin Cihan’ın yolculuğunu ve yarış öncesi taktiklerini kendi ağzından dinleyelim.

Triatlona 2012 yılının başında tavsiye üzerine başladım. Koşu ve bisikletle aram hep iyiydi, o dönem bunu gören çok sevdiğim bir abim ‘sen triatlon yapsana‘ dedi. O zamanlar Türkiye’de bu işi yapan pek kimse yoktu. Kısa bir internet araştırmasından sonra olay fazlasıyla ilgimi çekti ve macera böylece başlamış oldu.
Başladığım zamanlarda triatlonu pek bilen ve yapan yoktu. Özellikle İstanbul’da sayı oldukça azdı. 2015 yılında Ironman Türkiye’nin gelmesiyle birlikte ciddi bir artış oldu. Hızlı bir ivmeyle triatlon yapanların sayısı artıyor fakat bana göre sayı hâlâ yeterli düzeyde değil.

Bu sene Ironman Türkiye’de yarışmayacağım. 2025 yılı için Ironman Varşova 70.3’ü hedef yarış belirlemiştim. Hazırlık sürecim oldukça yoğundu. İş hayatımın yanında haftalık 15-18 saat antrenman yaptım. Dünya şampiyonasına slot alma hedefiyle gittim. Genelde yokuşlu parkurları tercih ettiğimden, parkur atlet özelliklerime çok uymasa da yarışların çoğu sold out olmuştu.
Organizasyondan kaynaklı yarış içerisinde çipler okumadı. Herkesin süreleri ve sıralamaları yanlıştı. Finişe giderken yaş grubumda 4. sırada gözüküyordum. Yarış bittiğinde 8. olduğumu öğrendim, 1 saat sonra 9. sıraya atıldım, birkaç gün sonra ise 12. sıraya layık görüldüm. Sıralama ne kadar doğruydu kimse bilmiyor ama sonuç olarak slot alamadım ve hedefimi gerçekleştiremedim. Yine de 4:08’le en hızlı süremi yaptığım için mutluydum.
Herkese parkurun tadını çıkarsın, fotoğrafçı görünce gülümseyerek poz vermeyi unutmasınlar.
Kendi sporcularıma da parkurun özelliklerine göre yüzmede, bisiklette ve koşuda ayrı ayrı strateji oluşturuyorum. Yarış içerisindeki beslenme stratejileri üzerine de oldukça çalışıyoruz.
Kendime olan inancım ve cesaretim her yarışta favori ekipmanlarımdır 🙂 Şaka bi yana karbon plakalı koşu ayakkabım, trisuitim (hızlı) ve aero kaskım olmazsa olmaz favori ekipmanlarımdır.

Çoğunlukla yüzme en zorlayıcı branş oluyor. Yüzme altyapınız yoksa farklı bir elementte farkındalık kazanmak ve performans gelişimi uzun vadeli büyük emek istiyor. Atletler genelde aceleci davranıyor fakat bu işin sırrı sabırlı olmak, bilgiyle ilerlemek ve çok çalışmak.

Cihan Asrak’ın kendi hikâyesi ve triatlona bakışı, bu sporun inişleri çıkışlarıyla gerçek bir yolculuk olduğunu hatırlatıyor. Aynı zamanda Türkiye’de nasıl büyüdüğünü ve sporcular için hâlâ ne kadar yol olduğunu da gösteriyor. Ironman Türkiye 70.3 öncesinde bu röportajla biraz da onun penceresinden bakmak istedik. Bu hafta sonu Ironman Türkiye 70.3’te yarışacak tüm sporculara şimdiden bol şans ve başarılar diliyoruz.